5 Ocak 2008 Cumartesi

sayıklama--




gökten inip yeni bir yer yüzü yaratmak isteyenler bilmez ki safi kitaplarla donanmaz iktidar. ki kitaplar zerre işe yaramaz mürit-leştirilmiş-leri olmasa (...)
matematiksel yaşamaya başladık, bir kurguyla doğup kurgulanmış bir hayat yaşıyor, kurgulanmış cümleler kuruyor, sohbetler ediyor, yazıyor... uz.
dışarısı en büyük yalan. uslarımız dahi yalan. bir öteki boyuta geçmeden varabileceğimiz tüm gelimler-varımlar, tüm kelimeler yalan.

inandırıldığımız hayatın içinde dönüş-türül-meye yeminli insancıklar...
ve bir diğerleri ki,
peygamber buyrukları indiriyor ve
adına devrim diyor ya
yine hapisler kendi inlerine, dışladıkları müritlikleriyle müritler on binler kere
ve tüm buyruklar bir halka daha kırmak istedikleri zincirlerine.

oysa sadece matematiği yıkmak isterdim ben.

sen, ben, o...
dönüşmeme çabası yalnızlıklar içinde susmayan zihinlerimizle ne mürit, ne buyuran.
sen, ben o...
basitliğin doruğunda yaşamaya sevdalı sıradan, çok sıradan küçük bir erkek çocuğunun kuzeninin penisiyle oynaması kadar sıradan ve hep küçük... -ancak koltuklarda ve kartvizitlerde büyüyor insan kü çükleşiyor o zaman.-
sen, ben, o...
yönelimlerimizin kaldırım taşlığında en çok da kendimize düşmek isterken tercihlere mutlak kılınmış.

nitekim artık ayıptır erkek çocuğuna kuzeninin penisiyle oynamak ve tek bir
kız çocuğu yok ki gizlemeden öpebilsin kız dudağını.
-bir erkek çocuğunun bir kız çocuğunu öpmesi ise kutlu' ve pek sevimlidir garip ki.-
oysa ilk ezber kendi vücudunun benzeridir çoğu kez.
zamanın ilerlemesinde hafıza yeminlidir hazzını unutmaya.-


tüm karelerin kumpaslığının ağırlığında ezilerken beynin,
içine kaçmaktan gayrı yolun var mıdır adam, söyle...

Hiç yorum yok: