5 Ocak 2008 Cumartesi

su'



yeli kovan akrepler çöplüğü- zamanın yıkımın'dan.

iç-çek-işlerin tümü dair için-in- iç-in-den çekilmesine mi yoksam iç ilen sarmalın kesişlenmezleğine mi... iç-im iç-im-den çekilirken ki büyümek dediler buna, yaşam dediler, ben miydim anlamayan...

yazdıkları tarihlerin göremeyeceğim-n denli ırağı bu, doğuşum-n-un-rahmim-n-in bilinmezliğine tutsak bırakılırken ruh açılması gerek -ışıldaması için- sutralara tutsak kılındı ellerinde. ki ellerinden kaçmaya her çabanın parmak ucu ellerine eklentili.

düş-sel bir yol-culuk mu-yuz biz-yaşa'. düş-gerçek ayrımını incelten zihnim-n gerçeğin göbek deliğine çivilemeye çalışan-lar gördükçe ağla-r kendine. maz mı. lar. lar ve bu ilahi satori. kutlu ki ay parmak, parmak aydır aslında ve parmakla ay ayrıdır aslında. s-b/en ayn-r-ılığımızın susundayız ya, bu nice coşkun geliyor ruhuma ve nicedir düşmüş tin nasıl da sırılsıklam gepgeliyor görü kutuma.

-ki bu okurken oldu seni bir kısa yaş kutsadı var-lığını ya bugün yürürken yolda yağmur ve çamur bulamayan betonarme ayaklarım isteksiz ilerlerken yolda. dedim,
şizofrengims-in/en en
gerçek
.

özlemeyi yitirttiler ki onların lanet olasıca hayat kavramları buydu ki verirlerken bize, hayatlan hayal değiş-tokuş.

bir laf var bilir misin, nasıl yaşamam gerektiğini gördüğüm gün nasıl ölmekte olduğumu gördüm. -şimdi hatırlamıyorum kimin-neyin olduğunu.- bur-nda gizli çok şey mi var...
-soru işaretlerim kayıp.-

istiyorum, çok şey istiyorum. tek bir şey istiyorum. tek bir şey safi. ki bıraksınlar kafi. bıraksınlar yol olim-su olim-akim-akim-- yollardan yatağıma.

farkındalıklan yatağımızı mı arayandık biz, ceninde bir rahim olmak istesem şimci.
ve şimci hindistan'da bir tapınağa, katmandu'da bir sokağa düşmek istesem.
ve şimci istesem sen.
sen şizofrengim-sen
kıl beni şizofren
ki bu defa

dönüşsüz olsun
--

sahi. kus-tun mu sen. içinin çıkmasıysa içinden ki kırık düşlerinin kus
ve bu sefer
b o ş
kal
.

ilahiler söyleyen sessizliğin şahidi adına duyuyorum sesi-ni varolu-şunun dibinde-n duran-gelen. is
te
se
m


istesem ki dün-ya(ğmur) mor sancılı jiletlerin intihar pıhtılı kuru sinek gövdelerinden bedenime inen ışı-eternity-golden eternity ol. sa.
n.
da
.

istesem ki---------------
mesem ki.
sam. sam. ki.

ol.
sam ki.


pencerenden süzülen cinnet mi cehennet--kendinden kendime
tenime
benime

...

.

susu tüm kelimelerimden çok şeyi verir burada ki o
tanımsızdır veyahut
tanıma dökülse
yalandır
.

pagan törenleriylen kutsa b-s/en'i
şaraplan kutsa
mesih'in günahında
golgatha'da kutsa
çarmıhın kanında
doğu'ylan kutsa b-s/en'i--ah!
farsça dualar oku kulağıma

kasyapa'm-n adına


---------------------------------------------------

Söylenceye göre, Buda bir gün elinde bir çiçekle onun vaazını bekleyen öğrencilerinin önünde konuşmadan oturur. Öğrencileri arasından sadece Kasyapa Buda'nın mesajını anlar ve gülümser. Böylelikle Dhyana (Zen) Kasyapa'ya aktarılmıştır.

zen budizmi hakkında genel bilgi için:
http://tr.wikipedia.org/wiki/Zen#Zen_Okulunun_K.C3.B6keni

Hiç yorum yok: